Ayvacık ilçesi 83 km’lik sahil şeridiyle Çanakkale’nin en uzun sahil kesimlerinden birine sahiptir. Yüzölçümü 874 km² olan ilçenin %52’si ormanlıktır. Denizden yüksekliği 270 metredir. İlçenin ovaları Tuzla Kösedere ve Babakale ovalarıdır. Dağları, denize paralel olarak uzandığından, sahil şeridinde olağanüstü güzel koylar birbirini izlemektedir. Son yıllarda yoğun ilgi gören bu koylar, turizm için cazibe merkezidir.
Ayvacık ilçesinin Edremit Körfezi’ne bakan güney kıyısı Akdeniz ikliminin etkisini gösterirken, iç kısımlar Marmara ikliminin etkisindedir. Yerli ve yabancı gezginlerin her zaman ilgisini çeken Assos Antik Kenti, Gülpınar Apollon Kutsal Alanı; güzel doğasıyla Behramkale, Adatepe, Yeşilyurt gibi köyler, Osmanlı’nın ilk dönem mimari yapılarını barındıran Tuzla, Babakale köyleri, Anadolu’nun aynı zamanda Asya kıtasının en uç noktası olan Bababurnu gibi özel yöreler Ayvacık ilçesini çok özel kılmaktadır. Turizmin yanı sıra zeytincilik ve zeytinyağı üretimi, halı dokumacılığı, peynir ve hayvancılık önemli gelir kaynakları arasındadır.
Çanakkale’nin güneyinde kalan yüzölçümü bakımından %60’tan fazlası ormanlarla kaplı olan Bayramiç, doğasıyla, mitolojisiyle bölgenin öne çıkanilçeleri arasındadır. Yerleşimi antik döneme uzanan ilçe, 1308’de Karesi Beyliği, 1356 yılında da Osmanlı sınırlarına alınmıştır. Bölgeye verilen bayram yeri anlamına gelen ‘Bayram İçi’ ismi zamanla Bayramiç’e dönüşmüş ve 1902 yılında ilçe olmuştur. Bölgeye yakın oksijen depolarından biri olan Kaz Dağları, Kaz Dağları’nın eteklerinde Ayazma mesire alanı, antik kentler (Skepsis ve Kebrene), Mehmet Akif Müze Evi, Hadımoğlu Konağıbölgenin ilgi çekiciliğini arttıran unsurlar arasındadır. Beyaz şeftali ve tahin helvası bölgede ünlüdür. İl merkezine 67 km olan ilçenin güncel nüfusu 29.645’tir.
Çanakkale’nin nüfusu en çok olan ilçesi ve kendi adı ile aynı yarımada üzerine kurulu olan Biga, Kocabaş Çayı tarafından ikiye bölünmüş, şehir merkezi ise Balıkkaya isimli tepe üzerine kurulmuştur. İlk yerleşimin ne zaman olduğu bilinmemekle birlikte, antik çağda Pegae veya Pegai olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Eski tarihi, termal kaplıca tesisi, sahilleri, ormanlık alanları, tarımı, hayvancılığı, mobilya, demir-çelik ve ambalaj üretimi gibi birçok kaynağı bünyesinde barındıran Biga, ayrıca Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ni ve Biga Meslek Yüksek Okulu’nu da sınırları içerisinde bulundurmaktadır. İlçenin güncel nüfusu 90.788’dir.
Çanakkale Boğazı Ege ağzının 18 deniz mili güneyinde, Türkiye’nin üçüncü büyük, aynı bölgede yer alan Gökçeada’dan sonra ise ikinci büyük adasıdır. Eski adı Tenedos olan ilçe, nüfus bakımından Çanakkale’nin en küçük ilçesi olmasına rağmen özellikle yaz aylarında en çok ziyaret edilen ilçesidir. M.Ö 6. yüzyıla kadar uzanan tarihi eserleri bulunduran, Rum mimarisi ile dolu sokakları olan, bağcılık ve şarapları ile ünlü Bozcaada, ekonomisinin büyük bir kaynağını turizmden ve balıkçılıktan sağlar. Çanakkale ile arasında yaklaşık 60 kilometre bulunan ilçenin güncel nüfusu 3.098’dir.
Çan, Çanakkale ilinin coğrafi olarak merkezinde bulunan bir ilçedir. Kuzeyde Biga ve Lapseki, doğuda Yenice, batı ve güneyde Çanakkale Merkezve Bayramiç ilçeleri ile çevrilidir. Tarihi kaynaklarda Çan'ın bulunduğu yerde Gergithes adına rastlanmaktadır.1999 yılında bulunan Çan Lahdi, yerleşimin tarihinin, M.Ö.4. yüzyıla uzandığını göstermektedir. 48.023 nüfusa sahiptir. Çan ilçesinin 1 beldesi ve 67 köyü bulunmaktadır. Karakoca Ovası, Bahadırlı Ovası, Helvacı Ovası en önemli ovaları olarak gösterilebilir.İlçenin temel geçim kaynakları olarak: Seramik Sanayi, Linyit Kömürü Yatakları ve Çan Termik Santrali, olmakla beraber tarım ve hayvancılıkta gösterilebilir.
Çingentepe Tümüllüsü- Lahit, Çan Seramikleri, Çan Seramik Fabrikaları, Çan’ın turizm açısından en önemli değerleri arasındadır. Uluslararası ağda yer alabilecek nitelikteki kaplıcaların termal turizm açısından kriter olan su özelliklerine sahip olması ve tesislerin uluslararası standartlara ulaşmasıyla, sağlıklı yaşamve şifa arayan kişilere hizmet etmektedir. Çan Kaplıcası, Bardakçılar Dağ Kaplıcası, Tepeköy Kaplıcası olarak karşımıza çıkmaktadır. Gençlik Turizmi de oldukça yaygındır. Kültür Sanat Etkinlikleri Doğa Yürüyüşü, Hayvan ve Emtia Panayırı, El sanatları kültür sanat etkinliklerimiz arasında gösterilmektedir.
Çanakkale yemek kültürünün lezzetlerini Çan mutfağında da görmekteyiz. Özellikle muhacir köylerindeki mutfak kültürü, yörede sıklıkla karşılaşılanlezzetleri oluşturmaktadır. Etli-sütlü çorbası, değişik sebze ve meyve turşuları ilçenin bilinen tatlarıdır. Özellikle yörede yetişen olgunlaşmamış ahlattan, fıçılarda yapılan ahlat turşusu oldukça meşhurdur.
Eceabat, Gelibolu Yarımadası’nın batı ucunda, Avrupa yakasında yer almaktadır. 12 köyü olan Eceabat çok sayıdaki tuğla ocaklarıyla bir dönem Çanakkale’nin tuğla ihtiyacını karşılamıştır. Çanakkale seramikleri üretimi açısından önemli bir merkez olarak karşımıza çıkmaktadır.
Antik Kentler: Sestos, Kilistepe/Maydos Yerleşkesi, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Kilitbahir Köyü' ilçenin öne çıkan turistik merkezleridir.Kaleler ve Tabyalar: Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi, Bigalı Kalesi, Namazgah Tabyası, Mecidiye Tabyası, Bigalı Atatürk Evi Müzesi olarak karşımıza çıkmaktadır.Eceabat’ın görülmeye değer plajları ve kumsalları: Kabatepe Orman Kampı, Küçük Anafartalar Köyü Sahili, Küçük Kemikli Burnu, Suvla Koyu, Büyük Kemikli Burnu' dur. Eceabat mutfağı da Çanakkale yöresel mutfağına benzer özellikler taşımaktadır. En bilinen tatlar arasında peynirli patlıcan, katmer, simit lokumu, çörek ekmeği, pirehu, tarhanalı patlıcan, peynir helvası ve mafiş ön plana çıkmaktadır.
Bölge adını Cuma anlamına gelen Azine kelimesinin zamanla Ezine’ye dönüşmesinden almıştır. Verimli bir ova üzerine kurulan ilçe, Kaz Dağları'nın kuzeyinden doğup, Çanakkale boğazına dökülen Menderes Çayı ve ilçeyi ikiye ayıran Akçin Çayı ile zengin yer şekillerine sahiptir. Bölgede mermer, kurşun, kireç taşı gibi madenlere rastlanılmış aynı zamanda bölge volkanik bir kitlenin üzerindedir.
Ilıman iklime sahip olan ilçenin plajları ve Alexandria Troas Antik Kenti, Pembe Göl, Neandria Antik Kenti, Seferşeh Hamamı, Achilles Tümülüsü ve Tavşan Adası gibi antik eserleriyle ilçeye gelindiğinde görülmesi gereken yerler arasındadır. Ayrıca Ezine’nin avantajlı konumundan faydalanarak Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi de açılmak üzere altyapı çalışmalarına devam etmektedir.
Çevresinde yer alan ilçelerden de ulaşımın kolay bir şekilde sağlandığı Ezine, Çanakkale şehir merkezine yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Ezine Peyniri ile marka haline gelmiş olan ilçe, bu peyniri elde etmek için kullanılan sütler ve hayvanların beslenmesi gibi konular üzerinden küçükbaş hayvancılıkta ve tarımda da gelişmişlik göstermiştir.
Çanakkale Boğazı’nın başladığı yerde kurulan Gelibolu, Saroz Körfezi kıyılarıyla beraber tamamen temiz kumsallardan oluşmaktadır. Korudağı’ndan doğan Kavak Çayı, bu bölgeyi sulayan tek hayat kaynağıdır. 44.598 nüfusa sahiptir. Gelibolu'nun kuruluşu çok eskiye dayanmakla beraber ne zaman ve kimler tarafından inşa edildiğibilinmemektedir. Ancak ilçenin geçmişinin Troya kenti kadar eski olduğu varsayılmaktadır. Yörenin eski adı "Critote"dir. Antik Çağda Keltler tarafından "Galliopolis" olarak adlandırılmıştır.
Gelibolu, deniz ürünleriyle ünlüdür. Bunların içerinde ilk sırayı sardalya almaktadır. Tuzlu Sardalya, Sardalya Kebabı, Sardalya Konservesi vb. çeşitleri ile sardalyanın çok çeşitli kullanımı söz konusudur. Tatlı olarak:Peynir helvası, Gelibolu lokumu, Mevlevi tatlısı, süt tarhanası, simit lokumu, tavuklu mantı, akıtma, lakerda ve balık çorbası Gelibolu’ya özgü lezzetlerdir.
Turistik olarak gezilebilecek yerler:Gelibolu Tershanesi Piri Reis Müzesi, Gazi Süleyman Paşa Cami, Gelibolu Mevlevihanesi, Kasapoğlu Ali Bey Hamamı, Sarucu Paşa Hamamı olarak karşımıza çıkmaktadır.Gelibolu son yıllarda sakin ve huzurlu tatil yapmak isteyenlerin adresi olduğu kadar sualtı dalış, rüzgar sörfü ve kite sörf gibi,ilgi alanları olan katılımcıların da ilk tercihyerlerinden birisidir. Bakir koy ve plajları Saros Körfezi, Kömür Limanı, Bebek Kayalıkları, Hamza Koy, Güneyli Köyü Gelibolu Deniz Feneri yerleşkeleri oldukça ünlüdür.
Lapseki, Çanakkale ilinin Anadolu yakasındaki bir ilçesidir. Gelibolu ile arasında düzenli feribot seferleri yapılmaktadır. İsmini Antik Yunan döneminde bu bölgeye yerleşen bir filozofun kızı olan Lampsakos'dan aldığı sanılmaktadır. Lapseki kirazları ile ünlüdür ve her yıl Lapseki Kiraz Festivali düzenlenir. 2022 yılında açılışı gerçekleştirilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nün Anadolu ayağı Lapseki'de bulunmaktadır.
Eski ismi İmroz olan adanın en eski yerleşiklerinin Plasglarelar olduğu kabul edilmektedir. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalan ada, 1453 yılında İstanbul’un fethi ile Osmanlı’ya geçmiş, sonrasında bir süre Yunanistan işgalinde kalmış ve Lozan Antlaşması ile 1923’te Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına alınmıştır. Türkiye’nin en büyük adası olmakla birlikte ‘güneşin en son battığı yer’ ünvanına da sahiptir. Adaya sadece deniz yoluyla ulaşım sağlanmakta olup, Kabatepe Limanı ve Çanakkale Merkez'den feribot seferleri düzenlenmektedir. Adada bulunan 300- 400 senelik zeytin ağaçlarından sağlanan zeytinler ile son dönemde ağırlık verilen organik tarım, başta zeytinyağı olmak üzere birçok doğal ürünü bulundurmaktadır. Bol rüzgârlı iklimi ve temiz deniziyle sörf için ideal bir yer olan Gökçeada, ayrıca adada yapılan koyun ve keçi yetiştiriciliği ile de birlikte ekonomisinin kaynaklarını çeşitlendirmiştir.
Çanakkale Merkez 195.439 nufüsa sahiptir.Şehrin günümüzdeki adı,Anadolu Yakası’nda inşa edilmiş olan Çanak Kalesi’nden gelmektedir. Bu Kale aynı zamanda Sultaniye Kalesi olarak adlandırılır.Akdeniz ve Karadeniz’i bağlayan noktalardan biri olması nedeniyle Çanakkale tarih boyunca medeniyetlerin dikkatini çekmiştir. Boğazın önemi Çanakkale Savaşları'nda (1. Dünya Savaşı'nda) bir kez daha gündeme gelerek düşmanlar tarafından yapılan düşman donanması teşebbüsü18 Mart 1915 tarihinde Atatürk ve kahraman Türk askerlerimiz tarafından başarıyla sonuçlanarakbozguna uğratılmıştır.
Aynalı Çarşı, Çanakkale Seramik Müzesi, Çanakkale Deniz Müzesi(Kale-i Sultaniye), Çanakkale Arkeoloji Müzesi, Meryem Kilisesi,Truva Antik Kenti(Troya), Assos Antik Kenti, Dardanos Tümülüsü, Anıtlar: Çanakkale Şehitler Abidesi, Dur Yolcu Anıtı, Yeni Zelanda Anıtı,Mimari Yapılar: Saat Kulesi, Kilitbahir Kalesi, namazgah Tabyası, Seyit Onbaşı Anıtı merkez ilçede yer alan görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.
Kazdağlarının eteğine kurulmuş olan Yenice, Çanakkale'nin yüz ölçümü olarak en büyük ilçesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çanakkale ilinin güneydoğusunda yer almaktadır. 76 köyü bulunur. 1 Belde (Kalkım Beldesi) ve 76 köyü vardır. 31.023 nüfusa sahiptir. Kalkım Beldesinde 2 mahalle olmak üzere toplam olarak 6 Mahalle Muhtarlığıyla hizmet vermektedir.
İlçede görülen iklim özellikleri: Akdeniz, Karadeniz ve kara ikliminin karışımı olan Marmara İklimi özelliklerini gösterir. Bitki örtüsünün%70'i ormanlarla kaplıdır.Yenice ilçesinde dağlar arasında bulunan geniş ovalar bulunmaktadır. Bölgenin geçim kaynağı hayvancılık ve tarımdır. Öne çıkan tarımsal ürünleri; Kapya Biber, Çilek, Tütün, Süt , Arıcılık olarak sıralanabilir.
Yenice, alternatif turizm olanakları bakımından(termal-doğa sporları-atıcılık vb.) cazibe merkezi durumundadır. Trustik yerler olarak Issız Cuma Cami, Büyük Agonya, Asartepe sıralanabilir.